Çalışma hayatını sil baştan değiştirme adımı: Kıdem tazminatı, mesai saatleri, vergi düzenlemesi…
2023 yılında açıklanan AK Parti seçim beyannamesi ve 2023-2026 yıllarını kapsayan Orta Vadeli program kapsamında hayata geçirilecek birçok reform bulunuyordu.
Çalışma hayatına yönelik uzun süredir düzenleme talepleri gündemdeki yerini korurken seçim öncesi kulisler de hareketlendi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, çalışma hayatındaki kanunların birleştirileceği yönündeki açıklamasının ardından başlayan tartışmalar devam ediyor.
Konuyla ilgili bilgi veren kaynaklar, arayışların her ne kadar kamuoyuna çalışma saatleri, iş kanunlarındaki maddelere yönelik yansısa da ana odağın kıdem tazminatı fonu kurulması, esnekleşme dahil geniş kapsamlı bir arayışın ‘zemin yoklamaları’ olduğunu vurguladı.
Ekonomi yönetiminin olası bir Anayasa değişikliğini de göz önüne alarak, çalışma hayatına yönelik bazı konuların anayasaya taşınması, çalışma saatleri gibi düzenlemeler karşılığında, kıdem tazminatı fonu, esnekleşme gibi unsurları koyarak tarafları ikna etmeye çalışacağı bir zemin aradığı belirtildi.
Kıdem Tazminatında gün sayısı düşebilir
Mynet’te yer alan habere göre, süreç içinde işveren kanadı esnekleşme, kıdem tazminatı hesabında gün sayısının düşürülmesi, işçi kanadı ise iş güvencesinin genişletilmesi-etkinleştirilmesi, kıdem tazminatı sisteminin güçlendirilmesi, örgütlenmenin yasayla koruma gücünün artırılmasını talepleriyle ortaya çıktı.
Esnek çalışma düzeni
Kıdem tazminatı fonu, esnekleşme, çalışma hayatındaki işverenleri kısıtlayan bazı unsurların bir tarafa, bazı işçi haklarının Anayasa’ya taşınması, sendikal örgütlenmeye yönelik kolaylaştırma, çalışma süreleri gibi bazı unsurlarda işçi lehine düzenleme yapılması gibi unsurlar bir tarafa konularak siyasi bir girişim olabileceği vurgulanıyor.
Seçim sonrası gündeme gelebilir
Kıdem tazminatı fonu, seçim sonrasında, özellikle Anayasa değişikliği gündeme getirilirse, bu unsurların ortaya çıkarılabileceği, Anayasa değişikliğinin çok kuvvetle muhtemel referanduma gideceğinden hareketle, kitleleri ikna için işçi lehine düzenlemelerin Anayasa referandumundaki kaldıraç unsurlarından biri olarak kullanılabileceği iddia edildi.